Ekonomi

Bankacılık sektöründe nasıl gelişmeler yaşanıyor?

Son dönemde bankacılık sektöründeki aylık net karlar oldukça dalgalı bir seyir izliyor. Eylül ayında sektör genelinde aylık bazda %128’lik artışla 77.641 milyon TL net kar elde edilmişti. Ancak bu rakam geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük kalmıştı. Fintables bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeleri aktardı...

Son dönemde bankacılık sektöründeki aylık net karlar oldukça dalgalı bir seyir izliyor. Eylül ayında sektör genelinde aylık bazda %128’lik artışla 77.641 milyon TL net kar elde edilmişti. Ancak bu rakam geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük kalmıştı. Ekim ayında ise sektörün net karı aylık bazda %29 gerileyerek 55.216 milyon TL’ye düşmesine rağmen Ekim 2023’ye göre %17’lik bir artış gösterdi. Sermaye yapısı bakımından sektörün alt kırılımları incelendiğinde, ekim ayında net karların yerli özel mevduat bankalarda yıllık bazda %60, katılım bankalarında %44 düştüğünü; kamu bankalarında %194, yabancı mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında ise %41 ve %100 yükseldiğini görüyoruz.

Sektörün takip ettiğimiz önemli rasyolarından net faiz marjı ve sermaye yeterlilik oranı ekim ayı sonunda sırasıyla %2,77 ve %18,09 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz senenin ekim ayı sonunda net faiz marjı %3,05, sermaye yeterlilik oranı %18,44 seviyesindeydi.

✦ Takipteki krediler oranındaki bozulma ise üst üste 8. aya ulaştı. 2023’ün Kasım ayında %1,55, bu yıl mart ayı sonunda %1,53 olan söz konusu oran

Ekim 2024’te %1,81’e, Kasım 2024’te %1,86’ya çıktı. Takipteki krediler oranı, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarında %5,29’ken ticari kredilerde %1,57 seviyesinde.

✦ Kasım ayında sektör genelinde enflasyondan arındırılmış toplam kredi büyüklüğü, hem bir önceki aya hem de geçen yılın aynı dönemine göre gerilemeye devam etti. Toplam kredilerdeki yıllık ve aylık reel daralma oranları sırasıyla %7,36 ve %0,36 olarak kaydedildi. Kredi türlerine göre incelendiğinde tüketici kredilerindeki reel daralma oranı %1,94, ticari kredilerde ise %8,94 olarak öne çıkıyor. Türk lirası cinsinden kredilerde %13 oranında bir reel azalma yaşanırken döviz cinsinden kredilerde %4,18 oranında reel büyüme dikkat çekti.

✦ Mevduat faizlerindeki yüksek seviyeler bankaların karlılığını baskılamaya devam ediyor. Kasım ayında bankalar tarafından 3 aya kadar açılan vadeli TL mevduat faizleri, bir önceki aya göre kısmi bir düşüşle ortalama %59,1 olarak gerçekleşti. Ekim ayında bu oran %59,50 seviyesindeydi. Aynı dönemde, tüzel kişi KMH ve kurumsal kredi kartları hariç olmak üzere ticari kredilerdeki ortalama faiz oranı %54,68 seviyesinde kaydedildi. Bu gelişmeler sonucunda ekim ayında -3 seviyelerinde olan kredi-mevduat makası, kasım ayında -4’lerin altına kadar geriledi.

✦ Kasım ayında kur korumalı mevduat (KKM) stokundaki düşüş hız kesmeden devam etti. 1 Kasım haftasında 1.338 milyar TL olan kur korumalı mevduat tutarı 29 Kasım haftasında %10’un üzerindeki bir düşüşle 1.198 milyar TL’ye geriledi. Böylece KKM’nin toplam mevduat içindeki payı %7,42’den %6,60’a inmiş oldu.

✦ Kampanya ve indirimlerin etkisiyle kasım ayında kredi kartı harcamalarında ciddi bir hareket gözlemlendi. 2023 Kasım ayında 762 milyar TL, 2024 Ekim ayında 1.254 milyar TL olan toplam kredi kartı harcaması, geçtiğimiz ay 1.626 milyar TL’ye yükseldi. Enflasyondan arındırıldığında kredi kartı harcamalarındaki yıllık artış oranı %45 oldu. Harcamaların yıllıktaki değişimine en fazla katkı sağlayan ilk 3 alan; %201 ile vergi ödemeleri, %200 ile kuyum ve %159 ile eğitim, kırtasiye ve ofis ödemeleri oldu.

✦ Bültenin yayınlandığı tarih olan 11 Aralık tarihinde elimizdeki son verilere (29 Kasım) göre TCMB brüt rezervleri 1,1 milyar dolar artışla 157,7 milyar dolara yükseldi. 31 Mart yerel seçimlerinden önce 29 Mart haftasında kaydedilen 123 milyar dolara karşın son 8 ayda rezervler 35 milyar dolar yükseldi ve TCMB’nin EVDS verilerini paylaşmaya başladığı tarih olan 1 Ocak 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye yükseldi. Merkez Bankası’nın net rezervleri ise 29 Kasım haftasında 3,3 milyar dolarlık artış kaydederek 64,18 milyar dolara ulaştı. Bu artış, eylül ayı ortasından bu yana kaydedilen en güçlü haftalık artış.

✦ Piyasa beklentileri artık aralık ayıyla birlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirim döngüsüne başlayacağı yönünde şekilleniyor. Bu süreçten en olumlu etkilenecek sektörlerin başında ise şüphesiz bankacılık geliyor. Bunun temel nedeni, bankaların topladığı ve faiz ödediği fonların ağırlıklı olarak kısa vadeli olması ve faiz değişimlerini bu mevduatlara hızlı bir şekilde yansıtabilmeleri. Öte yandan, bankaların verdikleri ve faiz geliri elde ettikleri krediler ise genellikle daha uzun vadeli. Bu durum, faiz indirim sürecinde bankaların karlılıklarına olumlu yansıyabilecek bir avantaj yaratıyor. Bu kapsamda borsada işlem gören bankaların topladıkları mevduat ve verdikleri kredilerin vade yapılarını inceledik.

✧ Mevduat tarafının kısa vadeli, krediler tarafının ise uzun vadeli olan bankaların faiz indirim döngüsünde öne çıkabileceğini düşünüyoruz ancak burada sabit-değişken kredi oranları da önem arz ediyor. Kamu bankaları politikaları gereği değişken faizli kredilerin yoğun olduğu bankalar. Fintables Araştırma olarak Halkbank Yatırımcı İlişkileri ile yaptığımız görüşmede kredi portföyünün %57 sabit; %43 değişken olduğunu öğrendik. Tabloyu değerlendirirken bunu not düşmekte fayda var.

GELİŞMELER

✦ Dönemin en önemli gelişmesi enflasyon muhasebesi belirsizliğinin ortadan kalkması oldu. Banka ve finansal kuruluşları, bu yıl olduğu gibi 2025 yılında da enflasyon muhasebesi uygulamayacak. BDDK’nın bu kararıyla bankalar, finansal kiralama, faktoring, finansman, tasarruf finansman ve varlık yönetim şirketleri, 2025 yılında da bu standarttan muaflar. Daha önce konu hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın açıklamaları olmuştu.

✦ Bankacılık sektörünün son dönemde en çok konuşulan konusu Yapı Kredi Bankası için yeniden gündeme gelen satış dedikodularıydı. Koç Holding, KAP aracılığıyla yaptığı açıklamada, sosyal medya ve çeşitli medya platformlarında yer alan Yapı Kredi Bankası’ndaki payların QNB Grubu’na satışıyla ilgili iddiaları net bir şekilde yalanladı. Açıklamada, “Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’de sahip olduğumuz payların QNB Grubu’na satışıyla ilgili görüşmeler yapıldığına veya bu görüşmelerde son aşamaya gelindiğine dair asılsız iddialara yer verilmektedir. Bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Holding ayrıca stratejik bir portföy yönetim politikası izlediğini ve portföyündeki tüm şirketlerle ilgili alternatiflerin her zaman değerlendirilebileceğini belirtti.

✦ TCMB’nin bankacılık sektörünü rahatlatmayı amaçlayan sadeleşme adımları devam ediyor. Kısa vadeli TL mevduatlarda zorunlu karşılık oranı %15’ten %17’ye yükseltilirken; yabancı para mevduat için TL tesis oranı ise %5’ten %4’e indirildi. Tebliğ kapsamında tüzel kişi TL mevduat payı hedefi kaldırılırken; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının Türk lirasına dönüşümüne ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef %75’ten %70’e indirildi. Diğer sadeleşme adımı da iskonto oranlarında yapıldı. TÜFE’ye endeksli Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve kira sertifikalarında kullanılan iskonto oranı %80’den %30’a düşürüldü. Bu adım, bankaların TCMB’ye teminat olarak sunduğu bu varlıkların değerlemesinde iskonto oranını önemli ölçüde azaltarak, teminat değerlerini artıracak. Bu sayede, bankaların likidite yönetiminde daha fazla hareket alanı kazanması ve piyasa koşullarına daha etkin yanıt verebilmesi hedefleniyor.

✦ Sektörde ayın en önemli raporu Bank of America Research raporuydu. BofA, Türk bankalarına yönelik hedef fiyatlarını güncellerken, sektörün varlık kalitesi döngüsünde yeni bir aşamaya girdiğine dikkat çekti. BofA’ya göre, takipteki alacaklar özellikle bireysel krediler tarafında kritik bir başlık olarak öne çıkıyor. Şirketler cephesinde ise şu an için daha sağlam bir görünüm var. Raporda, bu gelişmelerin likiditeye baskı yapmadığı ve sektörün karlılığıyla yönetilebilir düzeyde olduğu belirtiliyor. BofA’nın değerlendirmesi, sektörün zorluklar karşısında dayanıklılığını koruduğunu ve varlık kalitesindeki risklerin yönetilebilir olduğunu ortaya koyuyor.

✦ Yabancı yatırımcılarla temaslar sıklaşıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Londra’da düzenlenen ve Citi tarafından organize edilen ‘Türkiye Sermaye Piyasaları Günü’ konferansına katıldı. Akçay, toplantıda TCMB’nin politika metinlerine sadık kaldığını vurguladı. Enflasyon artış hızının yavaşlamasıyla birlikte Merkez Bankası’nın dövize müdahalelerinin azalacağını ancak TL’nin reel değer kaybının enflasyon beklentileri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Aralık ayında bir yatırımcı toplantısının daha yapılması planlanıyor. Toplantıyı düzenleyen Citi, Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerini içeren bir rapor yayınladı. "Gevşemenin Başlangıcı Ufukta Görünüyor" başlıklı raporda, TCMB’nin aralık ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi ile gevşeme döngüsüne başlamasının beklendiği belirtildi.

✦ Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), 2025 takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, sigortaya tabi mevduat ve katılım fonu tutarını 650 bin TL'den 950 bin TL'ye yükseltti. Bu değişiklik, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik ile yürürlüğe girdi. Düzenlemeyle birlikte, Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların yurt içi şubelerinde gerçek kişiler adına açılan ve ticari işlemlere konu olmayan Türk lirası, döviz ve kıymetli maden cinsinden tasarruf mevduatı hesapları ile katılım fonu hesaplarının her bir gerçek kişi için 950 bin TL'ye kadar olan kısmı sigorta kapsamında olacak.

✦ Ekim ayı bankacılık bülteninde de üzere, BDDK bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarını ödemekte zorlanan vatandaşlara yönelik 60 aya kadar vade ve %3,11 faiz oranıyla yapılandırma fırsatı sunmuştu. Halkbank, VakıfBank ve Ziraat Bankası’ndan alınan bilgilere göre, 28 Ekim itibarıyla kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarını yapılandıran kişi sayısı 32 bin 599’a ulaştı. Toplamda yapılandırılan borç tutarı ise 4 milyar 433 milyon 966 bin TL’yi buldu. Kamu bankaları bu süreçte yoğun bir başvuru alırken, vatandaşların kamu bankalarına gösterdiği ilgi dikkat çekti.

✦ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), cep telefonu alımlarında tüketici kredisi vadelerine ilişkin önemli değişiklikler yaptı. Mevcutta bulunan sıfır veya yenilenmiş ürün niteliği taşımayan cep telefonlarına kredi kartı ile taksit yasağı devam edecek. Yeni düzenleme ile birlikte sıfır ve yenilenmiş cep telefonları için ayrı vade sınırları getiriyor. Sıfır cep telefonlarında fiyatı 20.000 TL ve altı olanlar için vade sınırı 12 ay, fiyatı 20.000 TL üzeri olanlar için vade sınırı 3 ay olarak belirlendi.

✦ DenizBank’ta 2025’te bayrak değişimi yaşanacak. DenizBank’ın 27 yıllık genel müdürü Hakan Ateş, görevini 2025 yılı itibarıyla Recep Baştuğ’a devredecek. Emirates NBD tarafından yapılan açıklamada, Ateş’in Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edeceği, böylece banka ve grup bünyesindeki stratejik katkılarının süreceği belirtildi. Yeni genel müdür Baştuğ, Garanti Bankası’ndaki tecrübesiyle biliniyor. Baştuğ, 2019-2024 arasında Garanti BBVA genel müdürlüğü yapmıştı.

SEKTÖRDEN AÇIKLAMALAR

✦ İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikalarına ve ekonomik beklentilere yönelik öngörülerini paylaştı. Aran, TCMB’nin aralık ayında faiz indirimine gitme ihtimalinin masada olduğunu düşündüğünü ve bunun ekonomiye nefes aldıracak bir adım olacağını vurguladı. Aran, “Yüzde 50’lik politika faizi göz önüne alındığında, yüzde 44’lük bir enflasyonla yılı kapatmak, Merkez Bankası’na 2,5 puanlık bir faiz indirimi imkanı tanır. Bu adım, hem ülkemiz ekonomisi hem de yurtdışına karşı ödenen faiz yükü açısından nefes aldırıcı olacaktır” dedi. Konut kredileri ile ilgili de konuşan Aran, “2025’te konut kredisinde beklediğimiz faizleri göremeyiz. 2025 böyle bir yıl değil” dedi.

✦ Türkiye Finans Genel Müdürü Murat Akşam, Capital Dergisi’ne verdiği mülakatta, katılım bankacılığı için zor bir sene olduğunu ifade ederken 2025 yılının sonunda normalleşme beklediğini ifade etti. Akşam, “Faiz indirimlerinin başlaması ve enflasyonun düşmesiyle beraber bu ivme tersine dönecek. Kredilerde tekrar canlanma 2025’in ikinci yarısında olacak” dedi. Katılım bankacılığının problemlerine dikkat çeken Akşam, “Bu sene büyümenin sınırlı kalmasının iki sebebi var. Birincisi regülasyonlardan daha yüksek oranda etkilendik. Döviz kaynağımız nispeten fazla olunca çevirme hızı, TL kaynak bulmada bizi zorluyor. İkincisi de TL kaynağı dışarıdan bulmaya çalıştığımızda da kaliteli aktif yaratmaktan vazgeçmiyoruz. Sektörden ayrıştığımız noktalardan biri bu; sektörün sorunlu alacak oranı %1,8’ken biz %1 oranına geldik” dedi.

✦ TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın faiz politikasından asgari ücret konusundaki beklentilere kadar birçok konuda görüşlerini paylaştı. Leblebici, Merkez Bankası'nın karar süreçlerini değerlendirirken, kurumun sahip olduğu geniş veri setine vurgu yaptı ve “Merkez Bankası’nın elindeki veri seti bizimkinden çok daha geniş. Bu da kararlarında daha isabetli bir rehberlik yapmasına imkan sağlıyor. Faiz kararlarında, veri odaklı bir trendi takip ettiklerini düşünüyorum. Zaten birtakım değişikliklerin geleceğini öngörüyorduk ve bu durum teyit edilmiş oldu” dedi. Leblebici, bankacılık sektörüne yönelik makro ihtiyati uygulamalardan doğan baskıya da dikkat çekerek, “Gevşeme tamamen enflasyon sürecine bağlı. Enflasyonun düşüş trendine girdiği bu dönemde hepimizin taşın altına elini koyması gerekiyor" ifadesini kullandı.

✦ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar ve Yönetim Kurulu üyeleriyle üç aylık olağan toplantı kapsamında bir araya geldi. Toplantıya ilişkin CNBC-e’de konuşan Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, TCMB’nin kredilerde yakın zamanda bir gevşeme öngörmediğini ve bu politikanın devam edeceği izlenimini aldıklarını söyledi. Mert, ayrıca %2’nin üzerinde bir ek sıkılaştırma beklemediklerini, ancak selektif kredilere yönelik çalışmaların gündemde olduğunu ifade etti.